Bitcoin gibi halka açık blokzincirlerinin ve sonrasında Ethereum’un yükselişiyle birlikte akıllı sözleşme kavramı tanıtıldı. Bu, blokzincir ve merkeziyetsiz sistemlerin kullanımında çekici ve pratik bir özelliktir. Bu yazıda, teknik karmaşıklıklardan uzak ve basit bir dille anlatmaya çalışacağım.
Akıllı sözleşme nedir?
Akıllı sözleşme, bir programlama diliyle uzman bir yazılımcı tarafından yazılan ve yürütülen bir kod parçası ve bilgisayar programıdır. Peki öyleyse, neden buna akıllı sözleşme deniyor ve neden yeni bir konu olarak değerlendiriliyor? Çünkü bu programlar, diğerlerinden ayıran özel bazı özelliklere sahiptir.
Akıllı sözleşme ile sıradan bir bilgisayar programı arasındaki farklar
Akıllı sözleşmeler, tanıdığımız sıradan uygulamalardan farklı bazı eşsiz özelliklere sahiptir. Bunlardan bazıları şunlardır:
1. Akıllı sözleşme kodları, Ethereum sanal makinesi adlı teknoloji sayesinde blokzincir üzerinde depolanır ve çalıştırılır. Bu nedenle, sıradan bir bilgisayar veya mobil cihazda çalıştırılamazlar.
2. Kodun yapısı ve mantığı, blokzincire yüklendikten sonra değiştirilemez. Bazı parametreler değiştirilebilir olsa da, bu esneklik kod yazımı sırasında sağlanmalıdır.
3. Akıllı sözleşmenin kodu ve çalışma şekli herkes tarafından görülebilir, incelenebilir ve hatta test edilebilir.
Bu özellikler sayesinde elimizde aşağıdaki gibi programlar olur:
1. Çalışma şekli şeffaf ve herkes tarafından denetlenebilir.
2. Kodun sahibi, gelecekte bu kodun çalışma şeklini değiştiremez.
3. Akıllı sözleşme hangi blokzincir üzerinde çalışıyorsa ve o ağ aktifse, sözleşme de çalışır ve yaratıcısının ya da başka bir kurumun kararına bağlı olmaz.
Gördüğünüz gibi, bu özellikler sayesinde güvenilir ve işleyişine güven duyulan yazılımlar geliştirmek mümkündür ve bu oldukça değerli bir avantajdır.
Neden akıllı sözleşme deniyor?
Gerçekte, iki kişi bir işi birlikte yapmaya karar verdiğinde, uygulama şekli, kazançlar ve riskler üzerinde anlaşırlar. Bu anlaşma genellikle bir sözleşmeye dökülür ve taraflar bunu imzalar. Günlük hayatımızda farklı biçimlerde ve amaçlarda sözleşmeler bulunur. Taraflar, karşı tarafın yükümlülüklerini yerine getireceğinden emin olmak için genelde garantiler ve cezalar belirler. Bu sözleşmeler devlet tarafından tanınırsa, yasal destek de alırlar.
Şimdi hayal edin ki, bu iki kişi arasındaki anlaşma yukarıda bahsedilen özelliklere sahip bir bilgisayar kodu şeklinde yazılmış ve çalıştırılıyor. Bu durumda, bir blokzincir ağında yürütülen ve şartlar sağlandığında otomatik olarak uygulanan dijital bir sözleşmeye sahibiz. İşte buna akıllı sözleşme diyoruz.
Akıllı sözleşmeler tüm anlaşmaları kapsayabilir mi?
Şu anda bu sorunun cevabı hayır. Tüm avantajlarına rağmen akıllı sözleşmeler, gerçek hayattaki tüm anlaşmaları kapsayamazlar. Belki bir gün mümkün olur. Akıllı sözleşmeler tamamen blokzincir teknolojisi ve kripto paralarla bağlantılıdır ve bu da kullanımını sınırlar. Bu teknolojiler insanlar ve kurumlar arasında daha yaygın hale geldikçe, akıllı sözleşmelerin kullanım alanı da artacaktır.